13 Mart 2012 Salı

P

pension:emeklilik aylığı,pansiyon
producer:üretici,yapımcı,prodüktor
plantiff:davacı
preventing:engelleme
petitioner:davacı
pointed out:dokunaklı,anlamlı, sert,yerinde
pleasurable:zevk veren, hoşa giden
preserve:korumak,saklamak
permit:izin vermek
preparing:hazırlamak
privacy:kişisel gizlilik,mahremiyet
permanency;süreklilik, devamlılık
put off:ertelemek, çıkarmak, vazgeçmek, yolcu indirme
probate:vasiyetname
peculiarity:özellik, alışılmamış olma
power of attorney:vekaletname
persuading:rıza ikna
purpose:amaç, maksat
particulary:özellik
preliminary:hazırlık
proximate couse:müessir sebeb(zararı doğuran)
people international:yuppi
provission:koşul, şart
proper and eduqauate:uygun,makul
premarital contract:evlilik öncesi sözleşme
proved:ispat
proxy marriage:vekaleten evlilik
persistent:ısrarla sürdürmek
petition:dilekçe
place of abade:posta aldğı yer
present:mevcut
petitioner:davacı
plantiff:davacı
proceeding:usuli işlemler
perform:ifa
participate:e katılmak, ortak olmak, katılmak
properly:uygun,esaslı
possess:malik
presuasive:ikna, inandırıcı
persuade:ikna etmek
permanent:kalıcı
praise worthy:övülmeye değer
proved:ispat
progressed:ilerleme
provide:sağlamak
plain:sade, düz
plumber:su tesisatçısı
probable couse:hükme gidecek sebeb
pursue:izlemek,kovalamak
predict:öngörmek
proceeding act:usul hukuku
post:direk
personel service:şahsa tebliğ
privacy:gizli,özel
presenting:sunum
perished:perişan etme
prepaid:ön ödeme
plain clothes:sivil giysi
probable couse:kuvvetli şüphe
principle:prensip
presecutor:savcı
pose:durma
preliminary hearing:sulh ceza mahkemesinde duruşma, sorgu,hazırlık duruşması
properly:mamelek
prosention:kovuşturma
permanently:daima
priority area:öncelikli alan
purchoser:alıcı
proposed:önerilmiş
plea bargainning:savunma pazarlığı
precedent:emsal
phrase:cümlecik
provident:şartlı
particular actions:özel davalar
permission:talep izin
proprietor:malik, g.menkul maliki
policy:poliçe
punisable:cezalandırılabilir
party:taraf
pre emtive bid:bir şirkete yapılmış teklifi caydırmak için yapılmış teklif
pass:geçmek
prevail:yenmek,üstün gelmek
pertinent:uygun
prevail against smt:birşeye üstün gelmek
prepare.hazırlamak
prevailing conditions:mevcut şartlar
proposition:edat
prevailing opininion:gerekli genel kanı
partner:otak
pre emptive right:ön alım hakkı
pearl:inci
proposed:önerdi
possion:tutku
process:tebligat
pendencye:derdestlik
pre scribed:önceden
pending:derdest
paint of law:hukuki nokta
pirated:korsan
permit:izin
provisions of special law:özet kanun hükümleri
participated:katılınmış
proof of residance:ikamet senedi
plus interest:artı faiz
pursuant to:e..uygun olarak
punitive damages:cezalandırıcı tazminat
proof:belge delil
pay a fee:mahkeme harcı
pecuniary gift:para ödülü hibe
predeceased:birinden önce ölmek
presence:huzurunda:
permanent:daimi, dahilinde
prosecuting attorney:savcı
preference:tercih
pursuant to:e-göre
provinces:bölgeler
purchase:kazanmak,almak
price:bedel
preference shares:tercihli senet
proxy:vekaleten
preferred stock:imtiyazlı hisse
presentation:sunuş
preamble:giriş,önsöz
prospectives:muhtemel,beklenen
prospectives client:beklenen müşteri
principal agent:genel temsilci
principal:ana fabrika
proof of claim:bir iddianın ispatlanması
preferences:yeğlenen
prorate:orantılı dağıtma
proved:ispatlanmış
persuade.ikna
presumptive:karine
plea:savunma
public defender:savcı
plain:düz sade
propation:deneme
prosecute:dava takibi
pursuit:takip
preserve:koruma
premier:önde gelen
prepanderance of evidence:ağırlıklı delil
prurient interest:cinsel fayda
partition occurs:izale-i şuyu
possession:zilyetlik
publisher:yayıncı, yayın evi
prepublication reviev:ön yayın incelemesi
paperback edition:ciltsiz baskı
privilege:imtiyaz, ayrıcalık
pantomime:sessiz
public domain:kamu malı
part:parça
plat:arsa çap
payee:lehtar
portable:taşınabilir
principal:vekalet veren, başlıca, asıl
proceed.ilerleme
personal defense:şahsi def-i
promissory note:senet
possibility:olanak
purport:göstermek, bildirmek, anlam
proverb:atasözü
perpetuites:devamlılık
pod:gonca
poppies:hint keneviri
postive:mera
postponed:erteleme
publication:yayım, karar
pleading a case:davanın savunması
proxmity:yakınlık
properly:uygun şekilde
preceding:önceki
permitted:izin,fırsat vermek
prolong:sürdürme, uzatma
possessed:sahip olmak
possible:mümkün, imkan dahilinde
possessed with:niyetli,azimli
provisions:erzak, ahkam
parental:ebeveynlik
prejudice:ön yargı,haksız hüküm
predicated:tahmin
presented:sunum
probate court.sulh hukuk mah.
praises:övgü
prominent:önemli
present:mevcudiyet
pioncer:önde giden
proving:sağlama
purchase:satın alma
participate:iştirak,katılma
procedural perspective:usuli
particular:çok özel
populism:halkçılık
preach:ibadet
petitioner:dilekçe veren
prose:kendisi takip eden
perse:kendiliğinden
pillar:sütun
pilgrimage:hac
pleading:savunma
practise:uygulama
prosecute:soruşturma
prosedure:usuli işlem süreci

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder