25 Şubat 2010 Perşembe

12 Şubat 2010 Cuma

C

cheating:üç kağıtçı,hile kopyacılık, aldatma
collaborate:birlikte, çalışma, işbirliği
come up: çıkmak,yakına gelmek
communicative:konuşkan, geveze
confident:emin, inanan, kendinden emin
considerateness:saygılılık
clerk:katip
conveyancing:feragatname,temlik
connection:ilgili
convention:kural, kongre, anlaşma
contract:sözleşme
carry out:yürütmek
challenge judges: reddi hakim
current: bu günki geçerli
containing:ihtiva
courthouse:mahkeme binası
conciliation:uzlaşma
compulsary arbitration: zorunlu tahkim
concurrent jurisdictiction:çekişmeli dava
concilator:arabulucu
concurrent jurisdiction: aynı anda kaza hakkı
conditions:şartlar
court action:mahkeme kararı
commencement:başlama, başlangıç
conduct:idare etmek, yürütmek
concerning: ilgili, alaka ...e dair
company article:şirket ana sözleşmesi
counterclaim: karşı dava, karşı iddia
compulsary:zorunlu
conclude:bağlamak, sonuçlandırmak, bitirmek
chare:günlük iş
curious:meraklı, hevesli
certain.kesin
clumsier:sakar, hantal
commute: işe gidip gelmek,hafifletmek(cezayı)
corresponded: muhabir
curb: engel, kenar taşı
concquered: fethetmek, fetih
fall: düşüş,sonbahar
convention:kural, anlaşma, toplanma
complaint:isnat, dava, şikayet dilekçesi
cetfy:teyid,onay
constitute:oluşturmak
cause of action: dava sebebi
confession and avaidance:iddianın kabulü fakat sonucun değiştiğini ileri sürmek, kaçınmak
consumer: tüketici
coshing in: hasılat
complaince:uyum
commercial code: ticaret kanunu
considered:düşünülmüş
competition authority:rekabet kurulu
covenants:mutabakat
course: yol
cames now: iş burada
cost in current: dava masrafı
compensatory; denkleştirici, tazmin edici
codicil: ek vasiyetname
certifieate of service: tebligat alındısı
constitutes:oluşturma
cedere/cide:kesme
certify:elbette, onaylamak
certain: kesin
certificate of origin:menşei belgesi
code:bitirmek
calender date. Takvim günü
certificate of deposit: teminat hesabı
cercus: ağaç
country court :en küçük mahkeme
claims are filed: dava açma
circulating: dönen, mübadele aracı
cidatel: kale
crosbar: karşı direk
commminicate:irtibat, iletişim

convenience:uygunluk

consumer:tüketici

constinually:mütemadiyen, devamlı

compersate:tazmin etmek

competition:yarışma, rekabet

contrubution:katkı

comply:uyumlu

confidentiality:gizlilik

convertible shares:değiştirilebilen senet

corresponding:yazışmalar

co-vention:konvensiyon,anlaşma

completion:tamamlama

commissioner:yetkili kişi, icracı

colled as "buyer":alıcı olarak

complaint:dilekçe

conclude:sonuca ulaşmak

cohabit:birlikte yaşamak

community property:ortak edinilmiş mal

conviction of felony:cürümden mahkumiyet

collusion:gizli anlaşma

condanation:göz yumma

connivance : göz yumma suç ortaklığı

costady of children:velayat

common graund: ortak sebeb

crime of moral turptude: ahlaksızlık suçu

cruelty:kötü muamele

cruel and inhuman treatment: insanlık dışı muamele

criminal complaint:fezleke

crime:suç, cürüm

contention:niza

consideration:mülahaza edilen

cognizanze:müdahale

compelled:zorlanmak

commondable:tavsiye edilebilir

commoncement:başlama, başlangıç

contradictory:çelişki

conceding:red

counsel:fikir,görüş,avukat

comply:uymak

countdawn:geriye sayım

continent:kıta

contractor:müteahit

costitutional stipulation:anayasal mutabakat

considering :nazarı dikkate almak

circumstantion: takdiri delil

cıvıl action: hukuk davası,medeni hukuk

claiment:davacı, talep sahibi

clarification:netleştirmek

clause:hüküm

client:müvekkil

closed hearing:kapanış duruşması

child support:iştirak nafakası

change of venue:yer açısından yetki, davanın nakli,mahkemede değişiklik

charity:yardım, hayır cemiyeti

chat gevezelik

charter:büyük döküman,karar

charges:yükleme

charge of the case:isnat

charitable trust:hayır vakfı

counterpart:karşı taraf

contest:rıza

confusingly:karıştırmak

confidence:güven

conquest:fetih

co-host:ev sahibine yardım

concept:anlayış

court fee:dava harcı

collacation:yerleştirme

conveyancing:mülkiyetin devri

charged:suçlandı

contending:iddia

confined to detention:hapse koymak

conventional:geleneksel

concluded:akdedilmiş.

cross claim:çapraz iddia, dava

cross complain:çapraz şikayet

crowd: toplanmak

creative wave:yaratıcı dalga

cort rules:mahkeme tüzüğü

conciding:tesadüfi

cause:dosya

candidate:aday

carried:yürütülür.

can acquire:iktisab edilebilir

carry on service:hizmetler servisi

co-partnership:ortaklık şirketi

carnal knowledge:cinsi münasebet

carrying away. hırsızlık kasdıyla alıp gitme

capable:muktedir.

challenged:red

competent:yetkili

code of obligation:borçlar kanunu

capacity:ehliyet

counterpart:karşılık

comparatively:nisbeten

coup:darbe

constant:sabit, değişmez

complying:uymak

collision:çarpışma, düşünce ayrılığı

comet:kuyruklu yıldız

combat:mücadele etmek
cultivation:ekme, yetiştirme
currently:hali hazırda, halen, şu anda
custody:göz altı,muhafaza
cure of default:giderilme
cure:tedavi
curled.falsolu
claim form:dava dilekçesi
close corperation: aile içi şirketi, az ortaklı
closer case: kapatma davası
clause:madde,şart
criminal history: sabıka kaydı
closest: en yakın
challenge: reddetme
charming. büyüleyici
chief witness:esas şahit
committed: bağlı olan, mutabık
commercial invoice:ticari fatura
covered:sigortalı, örtülü
consective hours:ardı sıra devam eden
contraversies:çalışmalar
counselar:danışman
confidentiality.gizlilik
commit:üstlenmek, yerine getirmek
consignee:aracı
consignment:gönderme
conviction:kanaat,mahkumiyet
consult:danışmak,müracaat
comment:yorum
considerably:oldukça
consensual:duygusal
colleques:meslektaşlar
covering:kaplama
consoguinity:kan hısımlığı,soy
copulatıon:cinsel ilişki
co-ownership:ortak mülkiyet
consonant:uyumlu
cover design:kapak dizaynı
conflicting publication:ihtilaflı yayınlar
compensation:tazminat
construed:yorumlama
copright:telif hakkı
conflicth:çelişmek
copright infringment:telif hakkı ihlali
conveyance:taşıma,mülkiyete geçirme
conveyancing:devir ve temlik
covenant:sözleşme (İhlal Davası)
contract like: sözleşme benzeri
consideration:tefekkür, karşılıklı mülahaza
common steak.hisse senedi
conserning:ile ilgili
conveyance in trust: mal geçirme
corpus:ana mal,sermaye
coercion:zorlama, tehditle yaptırma
co-maker:müşterek imza(kombiyo senedinde
concede:kabul etmek
concequently:sonuç olarak
compel:zorlama
counsel fees:vekalet ücreti

10 Şubat 2010 Çarşamba

A

appellant :temyiz eden
assesment :değerlendirme
acknowledger :tebellüğ, bilerek alma
attorney :savcı
agrement :anlaşma
assig :işaret
appear before court :duruşmaya çıkmak
aproximately ;yaklaşık
appoint and revoke :tayin ve azil
appellate court :teyiz mahkemesi
action :dava
act of the hand :el ile yapılan (ıslak imza:)
affirmative :teyid
ascertainable :kesinleştirilebilir
authorizet : Yetkin
ascertainable :kesinleştirilebilir
acceleration :muaccel
amount of currency :para miktarı
ancient :eski
as promussed :söz verilmiş olduğu gibi
assets :mal varlığı
amend :değiştirmek
advisable :müteala
all tha best :en iyi dileklerimle
annuity :yıllık
anxiety : endişe, bunalım
assumption :varsayım, gasp
appeared:mahkemede bulunmak
attorney:vekaletname
aborgines:doğuştan
absolute divoce:mutlak boşanma
adjudged:düzeltildi
adultery:zina
age of consent:rıza yaşı
alination of affections:başkasının eşini kandırma
allaged:isnat
annulment:iptal
antenuptial contract:evlilik öncesi sözleşme
addiction:bağımlılık
alimony:nafaka
appearence:duruşmaya çıkma
abondone:terk etme
abruptly:aniden
anger:öfke hiddet
avoid:sakınmak, çekinmek, feshetmek
allange:uzatma
announce:duyuru
arrangement:düzen
amendment:uygulama
approved:onaylanmış
aegean sea:ege denizi
awoit:bekleme
alley:yol
ambling:bekleme
advanced:ilerlemiş
amend:değiştirmek
appellant:davacı
appellee;temyizde davalı
alcohol and drug addiction: alkol ve ilaç bağımlılığı
attemp: katılmak
applicatıon: başvurmak
affidavit:yeminli ifade
as soon thereafter: hemen ondan sonra
arbitration:tahkim
arrest warrant: müzekkere
alternative dispute resolution:alternatif ihtilaf çözüm yolu
appellate jurisdiction: temyiz yetkisi
arroigment:suçlama, davayı sanığa teblig
arrest:hapsetmek, durdurmak
arrest warrant:tutuklama emri
authorities:resmi makamlar
altruism:fedakarlık
attend:ulaştı
appointed:atanmış,görevli
assert:iddia
accomlished:tamamlanmış, bitirilmiş
appear:meydana çıkmak
acquire:iktisab
abure:suistimal, küfür
alien:yabancı
ambition:ihtiras, tutku, azim
adduced:kanıt göstermek
a fore said:evvelce söylenmiş olan, bahsi geçen
apparent:zahiri, açık
attorney fees:vekalet ücreti
aplication:başvurma
adressed:gönderme
account:hesap
announcement:duyum,bildirim
arqument:delil
accuse:suçlama
appear:görünmek
amount:etmek,tutar
apposed:karşı
amend:ıslah
accord and satisfaction:anlaşma ve tatmin
affimative defans:kesin def'i
arbitdration and award:tahkim ve hüküm
assumption of risk:risk karinesi
allegation:isnat
adjudicate:karar verme
aim:amaç
approval:onay
application:başvuru
additional:ilave
attained:kesbetmek,kazanmak,ulaşmak
attract:cazibe
aviation:havacılık
abundant:bol, iyi niyetli,bereketli
annul:iptal
adopted:oylayarak kabul
anyhow:her nasılsa
awareness:farkındalık
aides:danışman
awkword:beceriksiz, sakar, hantal
alongside;yanısıra
agree upon:üzerine
approval:onay
acquisition:iktisab
acquire:iktisab etmek
authorized:yetkilendirildi
applied:uygulanmış, tatbik edilmiş
articles of association:şirket ana sözleşmesi
according to proof: olgulara göre
award of punitive;cezai tazminat
ademption:vaziyet edilen şeyin mevcut olmadığında vasiyetin iptali
antilapse statüs:
a loof:soğuk, uzak duran
arrow:ok
aggression:saldırganlık
accusing:suçlama
abondan:yüz üstü bırakma, terketme
avail:kar, işe yaramak
aware:farkında
awoke:uyandırmak
almsgiving:zekat
appetizers:istenilecek
association:dernek
appear:duruşmada bulunma
acting for: ..adına hareket
attorney: vekil
apply: başvurma
assets:aktif,mevcut, bırakılan
as of now:iş burada
assigned:tayin edilmiş
arbitration associations: tahkim kurulu
auditing: denetleme
as such: söz konusu olduğu gibi
acquing:iktisab etme
among other things:yanısıra
anonymous:isimsiz
altered:değiştirildi
aspect:görünüş
audit: mali
outhority to allot:taksim etme yetkilisi
ability to do so:yapabilme yeteneği
attached to them:onlara ilave edilmiş.
alowe: müsade
ablicable law: mer-i hukuk
also:de, hemde
amount:miktar
advocary: başkası adına konuşmak
audience:dinleyiciler, izleyiciler
associate:birlikte çalışılan kurum
asigning:temin,atama
accumulated: toplanmış
appealing:daha yüksek bir makama başvurma
authendic:orjinal,gerçek
affirm:onay
attempting; teşebbüs, deneme
assoulting:taciz
agenda: gündem
auditor:denetçi,murakıp
articles of association:ana sözleşme
authorized signature; yetkilendirilmiş imzalar
approve;onay
as my : benim yerime
articles of organization: kuruluş belgesi-sözleşmesi
agenda of the meeting: toplantı gündemi
as per : göre, nazaran
assesment:değerlendirme
advertisement:reklam
apprapriate:almak
approval:uygun bulma,onama
assessor:yardımcı
accordance:uyumlu
albeit:ikilem
apprehended:tutuklama, vesayet altına alma
appropriate:uygun
aggravated:ağırlaştırılmış
actual:gerçek
available:kabul edilebilir
as a matter of law: kanun yerine koymak
additional:ek
arrangement:anlaşma
amount:miktar
access:ulaşım
await:beklemek
ancient:antik
ascended:yukarı çıkmak yükselmek
astounding:şaşırmak, hayret etmek
audit days: mali günler
agency by estappel: temsil edilenin davranışlarından çıkan kanunen kabul edilen temsil yetkisi
aparent authority:açık yetki
attornay in fact: vekil, acenta
assets: mal varlığı
adjustment: tasfiye, düzen
automatic suspension:otomatik durdurma
abruptly:aniden
assumption:varsayım, gasp
aplogetic: özür savunma
appointment:tayin, atama
aggravated assoult. mevsuf tecavüz
assoult: saldırı
aforedhought: teamüd, kasıt
administrative: idari
affluence:zenginlikler
acquainted: haberdar etmek
avoid:..den kurtulmak, sakınmak
abundant: bol, çok, keyifli
applicant: başvuran kimse, aday
appolling:korkunç, berbat
arrogant: kibirli, ukela
abuse: iğfal, kötüye kullanma
among:arasında
appeared:ortaya çıkardı
assistand: yardımcı
assigned:tayin
assoult: taciz
ahquish: ıstırab, eza
allocation: bölüştürmek, ayırmak
allocution:söylev,nutuk
as it is: burada olduğu gibi
adjudication: karar verme
anonymously: isimsiz
adwertised: yayımlandı
attend: katılma
arson: kundakçılık
abortion: kürtaj
adultery; zina
affinity: evlilik bağından doğan hısımlık
as follow: aşağıdaki
ancillary:ek
agency: acenta, ..adına hareket eden
as indicated: belirtildiği üzere
assignment:atama, temlik, devir
acquiring: iktisab
alleivion: yeni oluşmuş toprak
attchement:ekleme
adverse possession: fiili işgal
adjudge: karar vermek
assument: farazi, takma

3 Şubat 2010 Çarşamba

hukuk ingilizcesi

legal english:hukuk ingilizcesi

21 Ocak 2010 Perşembe

B

barister: duruşmaya çıkan avukat
baillif: mübaşir
bans of matrimony:evlilik askısı
benevolence: iyiliksever,barış
breach of promise to mary: nişanlılık
bring abaut: neden olmak, meydana getirmek
bench: yargıçlıç rütbesi, sıra
breakdown:döküm, hesapların tahlili
blow: esmek
bringing suit: dava açmak
bring the action: dava açmak
bring to a conclussion: neticelendirmek
being sued: takip edebilme
bring: getirmek
breach:ihlal, aykırı
behave:davranmak, hareket etmek
be done:yapılmak
based:temelinde
bribes:rüşvet
business as usual:mutad
banning:yasaklama
brand.bir ürüne ait özel ad,marka
bylow:tüzük
be granted:bahşedildi
believes:kanaatinde
breach of contract:sözleşmeye aykırılık
bequest:menkul vasiyeti
bequeathed:vasiyetle menkul bırakma
beverages:içecekler
broad:geniş
braces:askı,kuşaklama
begged:isteme
board of the directors:yönetim kurulu
balance:bilonço,bakiye kalan
bear:taşımak
bind:bağlamak
book of shores:pay defteri
blue sky laws: menkul kıymet sahtekarlığı yasası
board:yürütme
bill of loading: konişmento, yükleme belgesi
bundle:demet
beyond:ötesinde
binding:bağlayıcı
borred:engelleme
bankrupt:iflas
bond:kefalet
beyond:ötesinde
bullet proof:korunmuş, kurşun geçirmez
bar tender:bar sahibi
boast:artmak
boundary:sınır,hudut
bachelor:lisans
burglary:evde hırsızlık
abortion:kurtaj
beyond:ötesinde
braille:kabartma
bearer:hamil
bearer instrument:hamiline senet
balance due:bakiye para
beneficel title:equitable title:faydalanma hakkı
blooming: çiçek açmak
betroyer:hain,ispiyoncu
burgealery:gece kitli evde hırsızlık
bill of exchange: kambiyo senedi
bill of loading:konişmento
blank indersoment:beyaz ciro
breath taking:nefes kesen
bay:koy, körfez
blacksmith:demirci saraç
bind: raptetmek, ilzam
bid:emretmek, davet etmek,teklif
browse:göz atmak
bonanza: altın,maden
bond:grup
breakaway:ayrılıkçı, kopup gitme
by election: ara seçim
bitterest: acı, keskin
battle:muharebe
blame:suçlama
beard:sakal
belief:inanç
brief:özet
been fiiled:dava açıldı
beat:yenmek
behave:hareket etmek, davranmak
blink:kısa an
basis of fround.hile temelli
fundemental errors: esaslı hata
buyer:alıcı
bring:sevk etmek
battle:muharebe
bottom:alt
brought up:yetiştirmek